Kahramanmaraş’ta 83 yaşındaki yaşlı adam eşini enkaz altından çıkardı: Canımdan fazlası
Kahramanmaraş’ta yaşanan depremlerin ardından geriye acı hikayeler kaldı.
45 binden fazla vatandaşın hayatını kaybettiği depremlerde binlerce vatandaş enkazdan çıkarıldı.
Kundakçı ailesi, Kahramanmaraş merkezli Göksun ilçesindeki evlerinde 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki sarsıntıya yakalandı.
Eşini evden çıkarmaya çalışan 84 yaşındaki adam, hayatımdan çok onsuz yaşayamam sözleriyle beni duygulandırdı.
Çift Ankara’ya getirildi
İkinci depremde büyük bölümü yıkılan evlerinden çıkmayı başaran yaşlı çift, üniversite öğrencisi yeğenleri ve hayırseverlerin desteğiyle Ankara’ya getirildi.
Eşini hastanede yalnız bırakmaz.
79 yaşındaki Fatma Kundakçı, depremin ardından yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle Mamak Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınırken, 83 yaşındaki eşi Mahmut Kundakçı onu hastanede bir an olsun yalnız bırakmadı.
65 yılı yastığa sığdırdıkları evlilikleri ve zor zamanlarda gösterdikleri dayanışmayla örnek teşkil eden Kundakçı çifti yaşadıklarını anlattı.
“Çıkmak için kapıya koştuk, son anda çıktık”
İlk depremde sabah namazı için kalkmaya hazırlandıklarını söyleyen Fatma Kundakçışu, şöyle konuştu:
Uyandım, ev gürlüyordu. Adamımın şehadet getirdiğini gördüm, sonra şehadet getirmeye başladım. Çıkmak için kapıya koştuk, son anda çıktık.
“Beni elimden çekti, beni kurtardı”
Yaşadığı şok nedeniyle ikinci sarsıntıyı tam olarak hatırlamayan Fatma Kundakçı, titremelerin çok ürkütücü olduğunu söyledi.
Mamak Devlet Hastanesi’nde tedavisinin çok iyi geçtiğini belirterek doktorlara ve hastane personeline teşekkür eden Kundakçı, şunları kaydetti:
Şimdi iyiyim, çok teşekkür ederim. Allah başka dert vermesin, kimse dert etmesin. İkinci beyin sarsıntısında Mahmut olmasaydı orada ölecektim, elimden tutup beni kurtardığı gibi elimden de çekti. Allah aşkına onu çok seviyorum, iki yıl bebeğim kucağımda asker yolunu bekledim.
‘Ölsem bile onsuz ölemeyeceğim’ dedim.
83 yaşındaki Mahmut Kundakçı, ikinci depremde kerpiç evlerin büyük bölümünün yıkıldığını söyledi.
Kundakçı, o anları gözyaşları içinde şöyle anlattı:
Eşime bakıyorum, ikimiz de yaşıyoruz. İlk depremde çıktık. Sonra ben dışarıdaydım, bayan konuta girmişti. öğlen eve girecektim demir kapıyı açtım o sırada bir gümbürtü oldu ev üzerime geldi.
Sanki geriye yaslanıyor ve tekrar doğruluyordu. Oğlum gelmişti, sarılırken beni geri çekti. ‘Bırakın beni hanımefendi. Ölsem bile onsuz ölmeyeceğim.’ Söyledim. ‘Gelmeyin’ dedi, ‘gireceğim’ dedim.
Hanımefendi kapıya kadar gelebildi, kaldırmaya gücüm yetmedi ama sürünerek girip elini sıkıca tuttum ve dışarı çıkardım. dışarı sürünerek çıktım.
“Bizim için her şeyi sağladılar”
Kundakçı, 3 gün boyunca sürekli artçı sarsıntıların yaşandığı dışarıda kaldıklarını, çok korktuklarını ve eşinin sağlık sorunları nedeniyle Ankara’ya getirildiklerini ifade etti.
Allah devletimizin yokluğunu göstermesin Ankara halkına mağdur olayım. Öğrenci yeğenimiz buraya gelmemize yardım etti. Burada başka akrabamız yok. Ama kalacak yerimizi, yemeğimizi, her şeyimizi onlar sağladı. Allah Ankara halkından razı olsun, herkes bize çok yardımcı oldu.
“Fatma Hanım canımdan öte”
Eşinin tedavisinin iyi gittiğini belirten Kundakçı, ilişkilerini şöyle anlattı:
65 yıllık evliyiz, 6 çocuğumuz var. Ben profesyonelim, 6 çocuğumu çok okuttum, büyüttüm. Yavrularımız artık bizim için dönüyor. Fatma hanım canımdan çoktur.
