İtalya’da açlık grevindeki anarşist mahkum, ağır hapishane rejimi tartışması başlattı
İtalya’da düzenlediği anarşist saldırılar nedeniyle ağır bir tutsak rejimi uygulanan bir tutsağın açlık grevi, bu rejimi bir kez daha tartışmaya açtı.
55 yaşındaki anarşist militan Alfredo Cospito, 2012 yılında elektrik şirketi Ansaldo’nun yöneticisi Roberto Adinolfi’yi bacaklarından vurduğu için 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Bu hatası nedeniyle cezaevindeyken 2006 yılında jandarma okuluna düzenlenen bombalı saldırılardan suçlu bulunarak 20 yıl daha hapis cezasına çarptırıldı.
Cospito, cezaevindeyken yazdığı yazılar ve yurt dışına gönderdiği bildirilerle şiddet eylemlerine devam daveti yaptığı gerekçesiyle 2022 yılında “41 bis” ağır cezaevi rejimine dahil edildi.
Tutukluların dış dünya ile iletişimini kısıtlayan ve sürekli gözetlenmelerini zorunlu kılan bu rejim, mafya liderlerinin tutsakta örgütü yönetmeye devam etmelerini engellemek amacıyla uygulanmaya başlandı.
“Ağır hapis” olarak da adlandırılan uygulama daha sonra mafya dışında terör ve insan kaçakçılığı gibi başka suçlarda da kullanılmaya başlandı.
Cezaevi yönetmeliğinin “41 bis” hükmüne tabi olan mahpuslar her zaman tek kişilik hücrede gözaltında tutulur.
Ayda bir kez cam bölmeli odaya ziyaretçi ziyaretlerine izin veriliyor ve sohbetler kayıt altına alınıyor.
Günde 2 saat açık hava izninde, en fazla 4 kişi olmak kaydıyla rejim kapsamındaki diğer mahpuslarla bağlantı kurulabiliyor.
Bazı durumlarda bu kısıtlamalar daha da sıkılaştırılabilir.
Devletle işbirliği yapmak isteyen mahkûmlar bu rejimden çıkarılabilir.
Mayıs 2022’de 41 bis rejimine dahil olan Cospito, bu sistemi protesto etmek için geçtiğimiz Ekim ayında açlık grevine başlamıştı.
Aralık ayında bir mahkeme, Cospito’nun bu rejime karşı yaptığı itirazı reddetti.
Bunun üzerine Yargıtay’a başvuran Cospito’ya duruşma tarihi olarak 20 Nisan verildi ancak daha sonra açlık grevi yaptığı için bu tarih 7 Mart’a kaydırıldı.
Geçen ayın sonunda açlık grevindeki 100 günü tamamlayan Cospito’nun vücut ağırlığının yaklaşık yüzde 40’ını kaybettiği ve ciddi risk altında olduğu açıklandı.
Sardunya adasında tutulduğu özel güvenlikli cezaevinde tutukluyu muayene eden doktor, “ölümcül olabilen ritim bozukluğu ve kalp fibrilasyonu” riski taşıdığını söyledi.
‘Anarşistler İtalya’ya karşı seferber oldu’
Alfredo Cospito’nun açlık grevi devam ederken, İtalya’da ve İspanya, Yunanistan gibi ülkelerde anarşist gruplar gösteriler ve eylemler düzenlemeye başladı.
Aralık ayında Atina’da İtalyan diplomat Susanna Schlein’ın arabasına düzenlenen saldırının sorumluluğunu Yunan anarşistler üstlendi.
Almanya ve İspanya’da İtalyan temsilcilere yönelik maddi hasarlı saldırılar düzenlendi.
İtalya’da düzenlenen gösterilerde bazı araçların ateşe verildiği ve polisle çatışma çıktığı haberleri gelmeye başladı.
Ülkede hassas noktalarda güvenlik önlemleri artırıldı.
Başbakanlık tarafından geçtiğimiz Pazar günü yapılan açıklamada, “meydanlardaki saldırı ve şiddet eylemlerinin kurumları yıldırmayacağı” ve “tehdit edenlerle devletin uzlaşmadığı” belirtilmişti.
İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani dün düzenlediği basın toplantısında, “Uluslararası anarşistler İtalyan devletine karşı seferber olmaya devam ediyor” diyerek, tüm büyükelçilik ve konsolosluklarda güvenlik önlemlerinin artırıldığını duyurdu.
Öte yandan Alfredo Cospito, geçen Pazartesi Sardinya cezaevinden Milano’daki daha elverişli klinik tesisleri olan Opera cezaevine nakledildi.
Cospito olayı dün parlamentoda iktidar ve muhalefet safları arasında hararetli çatışmalara yol açarken, bugün birçok ulusal gazetede manşetlerde yer aldı.
Af Örgütü: İnsanlık dışı muamele
“41 bis” uygulaması da yeniden konuşulmaya başlandı.
“Ağır cezaevi” sisteminin ceza teşkil ettiğini ileri sürerek tamamen kaldırılmasını isteyenler olduğu gibi, sadece mafya liderlerine uygulanmasını savunanlar da var.
Uluslararası Af Örgütü, Alfredo Cospito’ya dayatılan rejime derhal son verilmesi çağrısında bulundu.
Örgüt, Birleşmiş Milletler tarafından yapılan tanıma göre, tutukluların günde 15 günden fazla ve günde 22 saatten fazla tecridin “uzun süreli hücre hapsi” olarak tanımlandığını ve bu rejimin “zalim, insanlık dışı ve insanlık dışı” teşkil ettiğini belirtti. aşağılayıcı muamele”.
Geçmişte bu rejim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve İtalyan Anayasa Mahkemesi tarafından eleştirilmişti.
Adalet Bakanı Carlo Nordio dün yaptığı açıklamada, “41 bis’in bu tarihi anda vazgeçilmez olduğunu ve korunması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
