Haber

Dünya Krize Girerken Seçim Sonrası Konut Fiyatları Artacak mı? Türkiye’de Konut Sektörünü Neler Bekliyor?

Konut fiyatları Türkiye’nin gündeminden düşmezken, konut sorunu büyük şehirlerin kira bazında temel sorunu olmaya devam ediyor. Bir yandan temel ihtiyaç maddelerini karşılamak bile zorlaşırken, kiralardaki artış özellikle yoksulları ve maaşlı kesimleri kıskaca alıyor. Dünyada yeniden başlayan gayrimenkul sorunları 2008 gibi yeni bir kriz kapıdaymışçasına korkutuyor. Gelin hepsini birlikte inceleyelim.

Önce dünyaya bakalım. Bildiğiniz gibi konut, ekonomilerde değerli bir segment. Vezir yapıyor rezil oluyor!

Emre Ergül, dünyada son aylarda yaşanan bankacılık krizinden başlayarak küresel piyasalardaki yeni sorunun ticari gayrimenkul piyasaları (CRE) olduğuna değindi.

Küresel piyasalarda uzmanların açıklamalarında öncelik Morgan Stanley olurken, ‘2008 küresel bankacılık krizinden daha kötü’ denildiğini belirtti.

Pandemide uzaktan çalışmanın yaygınlaşması ve devam etmesi ABD’de ticari gayrimenkulü zorluyor.

Faiz artışlarıyla birlikte konut kredilerinin de yükseleceğini hatırlatan uzmanlar, krizin ortasında çoğunluğu bankalardan oluşan ticari gayrimenkul kullanıcıları ile de ilişki kuruyor.

Verilerde, endüstriyel binalarda durumun sıkıntılı olmadığı ancak işyeri kredilerinde temerrüde düşenlerin sayısının 2021’den bu yana yüzde 44 arttığı görülüyor.

Çözüm olarak ofislerin konuta dönüştürülmesi öngörülüyor.

Gelelim yerli konut sektörüne! Mahfi Eğilmez, “Konut fiyatları neden eskisi kadar artmıyor?” diye sorunca bakalım cevap neymiş?

Son yıllarda enflasyonla birlikte başlayan konut fiyatlarındaki yavaşlamaya da değinen Eğilmez, nedenlerin başında ‘enflasyon baz etkisiyle de olsa yavaşladı’ ve ‘satışların düşmesi’ olduğuna dikkat çekiyor.

Yıl sonunda artan konut satışları, yıl başında geriledi. Eğilim çizgisi düşüşe işaret ederken, enflasyondaki yükselişin konut talebini düşürmesi gerekiyor. Dolayısıyla fiyatlar enflasyon kadar hızlı yükselmez. Ama bizim durumumuz farklı.

Faiz indirimleri ve dövizdeki önlemlerin ardından yükselen fiyatlar ile borsaya ve konuta yönelen yatırımcılar, ister kendi imkanlarıyla ev, ister krediyle ev ya da hisse aldı.

Faiz indirimleri enflasyonla aradaki negatif farkı artırınca konut, kendini korumak isteyen vatandaşlar için yatırıma dönüştü. Bu da talebi ve dolayısıyla fiyatları artırdı. Mevduat faizlerindeki son artışlar talebi azaltmış ve fiyatları baskılamıştır.

Atilla Yeşilada, “Konut Krizinden Ölen Ekonomiler: Japonya, Çin ve…..Türkiye” adlı Youtube kanalında da bu konuda bir yayın yapmıştı.

Yeşilada, deprem sonrası bölgeden yaşanan göçün, talebi ve riskli yapı farkındalığını artırarak son 2 yıldır devam eden konut spekülasyonuna yeni bir boyut kazandırdığının altını çiziyor.

Yeşilada’nın farklılaştığı kısım ‘seçime kadar konut fiyatları enflasyonun üzerinde artacak’ derken, sonrasında konut sektörünü ‘üzücü bir son bekliyor’ diye ekliyor.

1989’da Japonya ile konuşmaya başlayan ünlü ekonomist, konut balonunun patlamasının büyük bir ekonomiyi 30 yıllık deflasyona mahkûm ettiğini hatırlatarak, sırada Çin’in olduğunu ve geçmişte emlak şirketlerinden sinyaller alındığını söylüyor. yıl.

Çin’deki hayalet şehirler uzun süredir gündemde.

Yeşilada, başta ABD’de Fed olmak üzere dünya Merkez Bankalarının para politikalarındaki sıkılaştırmanın tüm dünyada konut durgunluğuna yol açtığını belirterek, faizlerin enflasyonu aşmaması durumunda Türkiye’de 2001 gibi bir krizin beklendiğini sözlerine ekledi. seçimden sonra “konut ve inşaat sektörünün başına gelenler pişiyor”. tavuğun başına gelmeyecek” diye açıklıyor.

Yeşilada’nın Eğilmez’i de doğrulayan sözlerinin özlü sözleriyle bitirelim: Hiçbir şey sonsuza dek enflasyon kadar fiyat artışı sağlayamaz. Bir süre sonra enflasyondaki artışla birlikte alım gücünün düşmesi talebi azaltmakta, bu da yükselişi baskılamaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort