Altın İthalatında Kota Uygulaması Altın Fiyatlarını Yükseltebilir
Altın Madencileri Derneği (AMD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın altın ithalatını kısıtlamaya yönelik hazırlıklarına ilişkin, “Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamındaki altın ithalatı kota uygulaması dışında tutulsa da Söz konusu ihracatta aksama yaşanmaması için çalışmalar yapılıyor ancak ithalatın azalması, “Üretim ve ihracat için gerekli olan hammaddelerin kısıtlanması ve arzın talebi karşılayamaması altın fiyatlarını yurt dışına göre daha pahalı hale getirecek” diye konuştu. söz konusu.
AMD İcra Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın altın ithalatının cari açık üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak ve döviz rezervlerini desteklemek amacıyla “kota uygulaması”na yönelik hazırlığına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Yılmaz dedi ki:
“2022 yılında Türkiye’nin altın ithalatı 21,6 milyar dolar, altın ihracatı ise 9,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ülkemizin dış ticaret açığında altın ithalatı değerli bir yer tutuyor. Aslında yılın ilk 6 aylık bilgilerine baktığımız zaman. 2022’de cari açığın neredeyse yarısı altın. Bunun ithalattan kaynaklandığı görülüyor. Çünkü Türkiye 2023’ün ilk 6 ayında 18,1 milyar dolar altın ve kıymetli taş ithalatı yaptı.”
Bu durumun altın ithalatını azaltacak bazı tedbirleri gündeme getirdiğini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
“Bu kapsamda, Borsa İstanbul üyesi şirketler ve bankaların yurt dışından altın ithalatları kota ile sınırlandırılmıştır. Bu kota uygulaması, Borsa İstanbul AŞ üyesi kıymetli madenler aracı kurumlarının işlenmemiş altın ithalatlarında da geçerli olacaktır. Geçmiş yıllardaki kapasiteler dikkate alınarak borsaya kote şirketler, şirket adına aylık ve yıllık bazda altın ithal edebilecekler.Aynı şekilde Borsaya kayıtlı aracı bankalar ve aracı finans şirketleri de yurt dışından altın ithal edemeyecekler. , altına yatırım yapmak isteyen yatırımcılardan kaynaklanan döviz çıkışını engelleyerek döviz tasarrufu sağlamak için uygulama başlatıldı.
” FİYAT YÜKSELEBİLİR!”
Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamındaki altın ithalatı söz konusu kota uygulamasının dışında tutularak ihracatın aksamamasına çalışılsa da ithalatın azalması, hammadde kısıtlaması üretim ve ihracat için gerekli olan arzın talebi karşılayamaması altın fiyatlarını yurt dışından daha değerli hale getirecektir.
” KALICI DEĞERLENDİRME ÜRETİMDEN GEÇER”
Türkiye’nin önemli altın potansiyeli, çevre ve insan sağlığı için rol model olabilecek uluslararası standartlarda altın madenciliği faaliyetleri, altın rafinerileri, altın borsası ve güçlü kuyumculuk sektörü ile dünyada önemli avantajlara sahip bir ülke olduğuna dikkat çeken , Yılmaz ekledi:
“Altın sektöründe zincirin tüm halkalarını tamamladık. Altın ithalatına yılda 15-20 milyar dolar ödüyoruz. Bu parayı yatırım-üretime çevirebilirsek altın ihtiyacımızı da kendi kaynaklarımızdan karşılayabiliriz. dışa bağımlılığı azaltmak ve önemli miktarda döviz tasarrufu sağlamak.”
” AYNI TEKNOLOJİLERİ KULLANIYORUZ”
Gelişmiş ülkelerde üretilen altının aynı teknolojilerle Türkiye’de de üretildiğini belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
“Altın madenciliğinde çevre ve insan sağlığına ilişkin gelişmiş ülkelerde hangi önlemler uygulanıyorsa, ülkemizde de uygulanıyor. Biz altın üreticileri, ülkemizin altın ihtiyacını karşılayacak düzeyde ileri teknolojiye, bilgi birikimine, deneyime ve insan kaynağına sahibiz.
” 100 TON ÜRETİM HAYAL DEĞİL”
Ne de olsa altın, katma değeri en yüksek işlerden biridir. Ülke olarak 40 ton altın üreterek yılda 2,5 milyar dolar döviz tasarrufu sağlıyoruz. Altın madenciliğindeki avantajlarımızı iyi değerlendirebilir ve her yıl yurt dışından altın ithalatı için ödediğimiz on milyarlarca doları ülkemizde yatırıma, üretime, istihdama, vergilendirmeye, ekonomik ve sosyal kalkınmaya çevirebiliriz. Altın madenciliği teşvik edilir ve yatırımların bir an önce yapılması için gerekli yatırım ortamı sağlanırsa altın üretimini yılda önce 50 tona sonra da 100 tona çıkarabiliriz. Bu bir rüya değil, rasyonel bir gerçekliktir. Biz üreticilerin önünü açmaya yeter.”